TR
  • English
  • Türkçe
  • العربية
  • українська
  • русский язык
  • Français
  • español, castellano
  • Deutsch
  • gör

    Eskişehir

    Odunpazarı, Eskişehir’in ilk Türk yerleşim alanıdır.

    Kentin geçmişindeki Türk-İslam kültürünü ve sivil mimarlık örneklerini barındıran Odunpazarı’nda en erken tarihli yapı 13. yüzyılın ikinci yarısına tarihlenen Alaeddin Camisi’dir.

    1905 ve 1922’de şehrin çarşı bölgesinde çıkan yangınlardan sonra ticari ve kamu işlevi taşıyan yapılar Odunpazarı’na kaymaya başlamıştır. Yediler Parkı’na yakın alanda yakacak odun alışverişi yapılmış ve bu durum semte adını vermiştir.

    Tarihî Odunpazarı semti, yağlıboya bir tablo gibi görünen evleri, dar sokakları, camileri, çeşmeleri, küçük meydanları ile geçmişten günümüze hep çok özel bir coğrafya olmuştur.

    Bölgede tarihi evlerin yanı sıra döneme özgü ve şehrin etrafında genişlediği 500 yıllık Kurşunlu Cami ve Külliyesi de bulunmaktadır. Ayrıca bölgenin geleneksel el sanatlarının örneklerini görebileceğiniz tarihi Atlıhan El Sanatları Çarşısı, Eskişehir El Sanatları Çarşıları ve dünyada sadece Odunpazarı’nda bulunan Lületaşı Müzesi de mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerler arasındadır.

    Odunpazarı ayrıca geleneksel el sanatları konusunda bakır işlemeciliği, kalaycılık, antika ve ahşap oymacılığı meraklılarının önemli bir uğrak noktasıdır.

    Odunpazarı Tarihi Kent Merkezi, 2012 yılında Türkiye’nin UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesine dâhil edilmiştir.

    Odunpazarı Evleri 

    Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde de adından büyük bir övgü ile söz edilen Odunpazarı’nda sivil Türk mimarisinin özelliklerini yansıtan birçok ev bulunmaktadır.

    Dar sokakların iki yanına sıralanan bu evler hem yaşam alanı hem de ailenin ekonomik faaliyetine uygun biçimde tasarlanmış, genellikle alt katta mutfak, ahır, çamaşırlık veya depo bulunurken aile, yaşamını üst katlarda sürdürmüştür. 

    Kurşunlu Külliyesi 

    Kurşunlu Külliyesi, 16. yüzyıl Osmanlı dönemine ait bir eserdir. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi’nde bulunan vakıf kaydına göre, Büyük Kervansaray hariç, Külliye içinde bulunan binaların tamamı Vezir Çoban Mustafa Paşa tarafından Osmanlının ilk baş mimarı olarak bilinen Acem Ali’ye 1517-1525 yılları arasında inşa ettirilmiştir.

    Külliye cami, şadırvan, zaviye (küçük tekke), talimhane, harem, imaret, Mevlevi şeyhlerine ait türbe ve iki kervansaraydan oluşmaktadır.

    Karacahisar Kalesi

    Osmanlının ilk başkenti olan, Osmanlı imparatorluğunun kurucusu olan Orhan Bey’in kendi adına Han olarak bağımsızlık hutbesini okuttuğu bu bu yer değerini aynı zamanda Eskişehir’in ilk tarihi yerleşim yeri olmasından gelir. Kalede kazılar hala devam etmektedir.

    Alaeddin Camisi

    Şehrin en eski camilerinden olan Alaeddin Camisi, Anadolu Selçuklu Devleti döneminde 1267 yılında yapılmıştır.

    Alaeddin Cami çevresinde Alaeddin Parkı adıyla anılan yeşil bir alan bulunur.

    Eskişehir El Sanatları Çarşısı 

    Kurşunlu Külliyesi’nde “Tabhane” olarak adlandırılan bölümde bulunmaktadır. Lületaşı Müzesi’nin yanı başındaki çarşıda ney yapımı, lületaşı, ebru, tezhib, hat, gümüş işlemeciliği gibi el sanatları yapılır ve satılır.

    Atlıhan El Sanatları Çarşısı

    1850’li yıllarda Takattin Bey tarafından çevre köy, kasaba ve şehirlerden özellikle odun ticareti için gelen pazarcıların, seyyahların ve köylülerin hem kendilerinin hem de hayvanlarının konaklamaları için yaptırılmıştır.

    Atlıhan hem dinlenilip konaklanan hem hayvanların bakımının yapıldığı hem de içinde çay ocağı bulunan bir yer olması dolayısıyla bölge halkının da toplandığı, dönemin bütün sosyal, siyasi ve ekonomik gündeminin oluştuğu bir mekândır.

    Atlıhan’da lületaşının üretildiği ve satıldığı birimler bulunmaktadır. Çarşıda diğer geleneksel el sanatları ürünleri de görülebilir.

    Lületaşı Müzesi 

    Lületaşı dünya üzerinde çıkarılan nadir yerlerden olması nedeniyle, Eskişehir’in simgesi haline gelmiş bir madendir. LületaşıEskişehir Taşı“Aktaş”, “Beyaz Altın” adıyla da anılır.

    Eskişehir’in, Odunpazarı ilçesinde yer alan Lületaşı Müzesi, 1998 yılından bu yana yapılan uluslararası Lületaşı Festivalleri ile Lületaşı El Sanatları yarışmaları ve sergilerinde yer alan eserlerden oluşmaktadır.

    Lületaşının ulaştığı teknik ve estetik birikimi sunan birçok seçkin ürün yer aldığı Lületaşı Müzesi, 2008 yılında Odunpazarı Belediyesi tarafından Kurşunlu Külliyesinde yerli ve yabancı misafirlerin ziyaretine açılmıştır.

    Eskişehir’e gelen konukların ilk duraklarından biri olan müze, ustaların hünerli ellerinden çıkan ürünleri görmek isteyenlerle dolup taşıyor.

    Türk Dünyası Kültür ve Sanat Merkezi 

    Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı döneminde projelendirilmiş ve yapımına 2014 yılı Nisan ayında başlanılan tesis toplamda 15.000 m2 büyüklüğünde olup içerisinde Bilim Sanat Okulu, Türk Dünyası Müzik Aletleri Müzesi, Bilgi Bankası, kafeteryalar, tanıtım mekânları, amfi sahne ve 40 odadan oluşan Türk bilgelerinin maketlerinin sergilendiği ve geçmişimize ışık tutacak Osmanlı ve Selçuklu mimarisinin tanıtıldığı yapılar bulunmaktadır. Yapıyı örten kısım, çelik konstrüksiyon ve cam ile bütünleşen yarım kubbe olarak tasarlanmış görkemli tesisi mutlaka ziyaret edilesi bir yerdir.

    Esminiatürk 

    Türk Dünyası Şaheserleri Parkı adıyla da bilinen Esminiatürk, Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı tarafından gerçekleştirilen bir projedir.

    Odunpazarı semtinde yer alan Sazova Bilim Sanat Kültür Parkında Türk Kültürünü yaşamış ve yaşayan ülkelerde yer alan ve Türk izleri taşıyan mimari şaheserlerin küçük örnekleri yer almaktadır.

    Eskişehir Eti Arkeoloji Müzesi 

    Eskişehir ETİ Arkeoloji Müzesi satın alma, bağış ve müsadere yoluyla gelen eserlerle ağırlıklı olarak Eskişehir’deki ören yerlerinde gerçekleştirilen kazı ve yüzey araştırmaları sonucu ele geçen eserlerden oluşan bir koleksiyona sahiptir.

    Sergilenen eserler arasında Roma dönemi lahitleri, mermer heykel ve heykelcikler, mimari parçalar, steller, pişmiş toprak günlük kullanım kapları, idoller, cam kaplar ve boncuklar, metal kap ve silahlar, takılar, sikkeler bulunmaktadır. Eskişehir ETİ Arkeoloji Müzesi’nde Neolitik, Kalkolitik, Tunç, Hitit, Frig, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerini kültür varlıkları bulunmaktadır.

    Yaklaşık 4000 yıl önce Anadolu (Eskişehir) ile Mezopotamya arasındaki ticari ilişkilerin kanıtı olan dünyadaki ilk lületaşı mühür, Müzedeki ünik eserlerdendir.

    İnteraktif uygulamalar ve etkinlikler (Sergi, konferans vb.) açısından ülkemizin modern ve örnek müzelerindendir.

    Porsuk Nehri ve Çevresi 

    Eskişehir, Türkiye’nin içinden nehir geçen ender şehirlerinden biridir.

    Sakarya nehrinin bir kolu olan Porsuk Nehri kıyısında, diğer bir deyişle “su boyunda satranç ve tavla oynayabileceğiniz kafelerde vakit geçirebilir, gondol veya tekne turu yapabilirsiniz.

    Porsuk Nehrinin çevresinde de gezinebileceğiniz çok sayıda yer bulunur. Trafiğe kapalı olan Hamamyolu Caddesinde yürüyüş yapabilir, Taşbaşı’nda bakliyatçı ve aktarlardan alışveriş yapabilir, Çukur Çarşı’dan lületaşıdan hediyelik eşyalar alabilir ve birbirinden güzel heykelleri görebilir, Porsuk Nehrinin yanı başında kahvenizi yudumlayabilir, sokak şarkıcılarına kulak verebilir ve Reşadiye Cami’sinin etkileyici aydınlatmasında akşam gezisi yapabilirsiniz.

    Sivrihisar Ulu Cami

    Anadolu’nun en büyük ahşap direkli camilerinden olan Ulu Cami, Eskişehir’in Sivrihisar ilçesindedir. Caminin çatısını 67 adet ahşap direk taşımaktadır.

    Camide, Sivrihisar kilim dokumacılığının güzel örnekleri görülebilir. Minberi bir sanat şaheseri olan caminin ahşap el işçiliği de göz doldurmaktadır.

    Ayrıca 13. yüzyılda yaşayan ve fıkralarında Türk dünyasının nükte, zekâ ve hoşgörü anlayışı yansıtan Nasreddin Hoca’nın mezar taşı da Sivrihisar Ulu Cami’de yer almaktadır.

    Sivrihisar Ulu Cami, 2016 yılında Türkiye’nin UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesine dâhil edilmiştir.

    Minberi bir sanat şaheseri olan caminin ahşap el işçiliği de göz doldurmaktadır. Üst örtüyü 67 adet ahşap direk taşımaktadır. Direkler, ardıç ve sarıçam cinsi ağaçlardan olup, bazı antik başlıklar kaide yapılıp üzerine oturtulmuştur. Düz ağaç başlıkları yanında bu direklerden altısı motiflerle bezenmiştir. Direklerin üst bölümleri rozet, palmet, geometrik ve bitkisel motiflerle bezenmiştir.

    Midas Anıtı (Yazılıkaya) 

    Midas Anıtı ya da diğer adıyla Yazılıkaya, Frig kaya fasadlarının en görkemli örneğidir.

    Eskişehir’in Han ilçesinde bulunan ve Dağlık Frigya vadilerinden Yazılıkaya Vadisinde yer alan anıtın sol üst kısmında, düzleştirilmiş ana kaya üzerindeki Frigce yazıtta geçen Midai kelimesinden dolayı anıta bu ad verilmiştir. Yöre halkı ise üzerindeki yazıtlar nedeni ile anıtı Yazılıkaya olarak adlandırmıştır.

    Anıtın üzerinde Frigce yazıtlar vardır ve bu yazıtların tam olarak çevirileri hala yapılamamıştır ve burası Frig’lerin ibadetlerini gerçekleştirdiği, adaklarını yaptığı dini mekânı olduğu düşünülmektedir.

    Saat Kulesi 

    Sivrihisar’ın simgelerinden biri olan Saat Kulesi, 1899 yılında dönemin kaymakamı Mahmut Bey tarafından yaptırılmıştır. İlçenin her tarafından rahatça görülebilmesi için yüksek bir kaya kütlesi üzerine inşa edilmiştir. Kesme taşlarla yapılmış olup dört tarafında da saat vardır.

    Ermeni Kilisesi 

    Kızıl Kilise olarak da anılan Eskişehir’in Sivrihisar ilçesinde bulunan Surp Yerortutyun (Ermeni) Kilisesi 1650’de inşa edilmiş olup, 1876’da yangın sonucu zarar görmüş ve 1881 senesinde Patrik Nerses Varjabedyan döneminde mimar Mintes Panoyat tarafından yeniden inşa edilmiştir.

    Kilise, Ermeni mahallesinin orta kısmına saat kulesinin eteklerine yapılmıştır. Tamamı taş işçiliği olup yerel taş imalidir. Yapımında pek çok Türk de çalışmıştır. Anadolu’nun en büyük 3 kilisesinden biridir.

    Yunus Emre Külliyesi ve Türbesi

    Halk şairi ve Hak Aşığı Yunus Emre, 1240 yılında Eskişehir’in Mihalıççık ve Sivrihisar ilçeleri arasında kalan ve bugün kendi adıyla anılan Sarıköy’de doğmuştur.

    Önemli nasihatlerini içinde bulunduran Risalet-ün Nushiyye isimli mesnevisini 1307 – 1308 yıllarında yazdığı anlaşılmaktadır. Yaklaşık 2000 adet şiirini bir araya getiren Divan’ı ölümünden sonra sevenleri tarafından derlenmiştir.

    Şiirlerinden Mevlâna Celalettin Rumi’nin çağdaşı olduğu, onu tanıdığı, toplantılarına katıldığı ve kendi deyişiyle onun ‘görklü nazarından’ (güzel ve gösterişli bakış açısından) ilham aldığı anlaşılmaktadır.

    Yunus Emre’nin anıt mezarı, Eskişehir’in Mihalıçcık ilçesinde bulunmaktadır.

    Seyyid Battal Gazi Külliyesi

    Anadolu’nun İslamlaşmasında büyük rol oynayan Battal Gazi’nin türbesi, Eskişehir’in Seyitgazi ilçesinde yer almaktadır. İnandığı değerler uğruna ömrünü adayan ve bir İslam kahramanı olarak anılan Battal Gazi’nin destanlarla dolu hayatı “Battalnâme” ile günümüze kadar gelmiştir.

    Türbe içinde Battal Gazi ve kral kızı Elenora’nın sandukaları bulunur. Battal Gazi’nin 5,5 metre uzunluğundaki sanduka boyu; kişiliğine, büyüklüğüne atfendir. Elenora’nın Battal Gazi’nin eşi veya sevgilisi olduğu düşünülmektedir.

    Çatacık Ormanları

    Sündiken Dağları’nın arasındaki bir yaylada, Mihalıççık-Eskişehir yolunda yer alan Çatacık Ormanları’nda yeşilin her tonunu görebilirsiniz.

    Oksijen deposu olan burada geyik üretme çiftliği bulunur. Geyikleri görebilir, hatta görüntüleyebilirsiniz. Çatacık Ormanları, sarıçam zenginliğinin yanında birçok ağaç ve yaban çiçeği türünü barındırır.

    Türkiye’nin İlk Otomobili Devrim ve İlk Buharlı Lokomotifi Karakurt

    1961 yılında 4 adet üretilen otomobilden sadece birisi olan Devrim, halen çalışır durumdadır. 1961 yılında Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in talimatlarıyla 4,5 ayda üretilen Türkiye’nin ilk otomobilidir.

    Filmlere konu olmuş ilk yerli üretim otomobil olan Devrim’in yanı sıra, ilk Türk buharlı lokomotifi Karakurt’u da Eskişehir’de görebilirsiniz.

    Hamam, Kaplıca ve Ilıcalar

    Yer altı suları açısından son derece zengin olan Eskişehir’de termal su, tarih boyunca birçok uygarlık tarafından yaygın olarak kullanılmıştır. Bizans, Roma, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden kalan birçok hamam ve kaplıca bulunmaktadır.

    Günyüzü Çardak Kaplıcası’nın termal suyu, Türkiye’nin birinci derecede önemli ve öncelikli maden suları arasındadır. Yine Hasırca termal kaynağı ve Sakarıılıca termal kaynağı ülkenin üçüncü derece önem ve öncelikli kaynakları arasında sayılmaktadır.

    Kızılinler Kaplıcası, Uyuzhamam Kaplıcası, Yarıkçı Hamamı ve Çifteler Hamamı şehrin önemli termal kaynaklarından olup ayrıca çok sayıda hamam kent merkezini de içine alacak biçimde Eskişehir’in neredeyse tamamına yayılmış hâldedir.